Growth Hacker Marketing
Günümüzde internetin sağladığı araçlar ve sosyal medya,
pazarlamanın yönünü değiştirdi. Artık offline kampanyalar yapıp satışları
artırmayı ümit etme devri sona erdi. Artık gerçek zamanlı olarak ölçümleyip,
izleyip, müdahalede bulunabildiğimiz bir pazarlama devri içindeyiz…
Ryan Holiday, Growth Hacker Marketing ile bize pazarlamanın
geldiği son noktayı anlatıyor. Kitap, bana birazcık teorik geldi; yani kurallar
kaideler pek bir “olması gerektiği gibi”; ama yine de değerli olduğunu
düşündüğüm bir kitap. Bu yüzden izinizle anlatacağım.
Growth Hacker Marketing ne demektir? Şu demektir: Artık
büyük pazarlama bütçeli hantal pazarlama aktiviteleri yok. Artık kendini
sıfırdan yaratan, oldukça düşük bütçeli, hatta neredeyse sıfır bütçeli pazarlama
girişimleri var. Peki, bu nasıl oluyor? Bu, kaç revizyon getirirse getirsin,
insanların ihtiyaçlarıyla birebir örtüşecek ürünü ya da hizmeti sağlamakla
oluyor. Growth Hacking dedikleri tam da budur. Evet, Growth Hacking yine eski
usul pazarlama gibi müşterileri kendine çekmeye dayanır; ama bu artık düşük
maliyetli, etkili ve “unique” bir şekilde yapılır. Growth Hacking düşünce stili
şudur: Ödediğiniz her kuruşu satışa çevirmek ve bu satışı doğru kişilerden elde
etmek.
Peki, doğru kişileri nasıl bulacaksınız? Eğer içinde
bulunduğunuz sektördeki doğru kişileri hedeflemeyi bilmiyorsanız zaten geçmiş
olsun. Öncelikle bunu kulağımıza küpe yapalım.
Düşük maliyetli pazarlama iletişim yöntemlerini bulduk, doğru
kişileri belirledik, şimdi ise sırada bu hedef kitleyi bizim
ürünümüz/hizmetimiz için yanıp tutuşan bir ordu haline getirmek var.
Unutmayın, viralite
tesadüf değildir; bir mühendislik sonucudur.
Ya sonrası? Müşterilerimizi kendimize çektik, bu kadar mı?
Hayır; asıl iş bundan sonra başlıyor: Müşteriyi elde tutma oranını %5
artırdığımızda, karlılığımız %30 artıyor. Yeni bir müşteriden para kazanma
oranımız ise %5-20 arası. Yani, var gücümüzle hâlihazırdaki müşterilerimizden
daha fazla para kazanmaya bakmamız lazım. Onlara ürünlerimizi, hizmetlerimizi
her yönüyle öğretmemiz, benimsetmemiz lazım. Kitap bu noktada pek güzel bir
deyime yer vermiş. Türkçesiyle şöyle: Elimizdeki bir kuş, çalılıklardaki iki
kuştan daha değerlidir.
Sonuç: Growth
Hacker bakış açısını her proje için
uygulanabilir. Ve bunu yeteri kadar uzun süre uygularsak işimiz (ürünümüz/hizmetimiz)
için bir alışkanlık haline gelir.
Growth Hacker Marketing kitabı, okuyucularından gelen bu
gibi sorulara da açıklık getirmiş:
Yeni bir şirket kurma aşamasındayken ya da yeni bir ürünü
piyasaya sunma aşamasındayken kendimize ne gibi sorular sormalıyız?
Sıfır pazarlama bütçesiyle ilk 100 bin müşterimizi elde
etmek için stratejilerimiz neler olmalıdır?
Yeni şirket kurma aşamasında pazar araştırması yaparken
hangi kaynakları kullanmamız gerekir?
Geleneksel pazarlama deneyimim var, ama growth hacker pazarlama yapmak istiyorum. Nasıl olacak?
Geleneksel pazarlama ve PR hakkında düşünceleriniz nedir?
Growth hacker pazarlamayı her sektörde kullanabilir miyiz?
Peki ya B2B?
Bu kitabın Türkçesi piyasada mevcut mu bilmiyorum, ama ben online sipariş ettim. Profile Books'tan.
İyi okumalar.
Yorumlar
Yorum Gönder