Growth Hacker Marketing

Günümüzde internetin sağladığı araçlar ve sosyal medya, pazarlamanın yönünü değiştirdi. Artık offline kampanyalar yapıp satışları artırmayı ümit etme devri sona erdi. Artık gerçek zamanlı olarak ölçümleyip, izleyip, müdahalede bulunabildiğimiz bir pazarlama devri içindeyiz…




Ryan Holiday, Growth Hacker Marketing ile bize pazarlamanın geldiği son noktayı anlatıyor. Kitap, bana birazcık teorik geldi; yani kurallar kaideler pek bir “olması gerektiği gibi”; ama yine de değerli olduğunu düşündüğüm bir kitap. Bu yüzden izinizle anlatacağım.

Growth Hacker Marketing ne demektir? Şu demektir: Artık büyük pazarlama bütçeli hantal pazarlama aktiviteleri yok. Artık kendini sıfırdan yaratan, oldukça düşük bütçeli, hatta neredeyse sıfır bütçeli pazarlama girişimleri var. Peki, bu nasıl oluyor? Bu, kaç revizyon getirirse getirsin, insanların ihtiyaçlarıyla birebir örtüşecek ürünü ya da hizmeti sağlamakla oluyor. Growth Hacking dedikleri tam da budur. Evet, Growth Hacking yine eski usul pazarlama gibi müşterileri kendine çekmeye dayanır; ama bu artık düşük maliyetli, etkili ve “unique” bir şekilde yapılır. Growth Hacking düşünce stili şudur: Ödediğiniz her kuruşu satışa çevirmek ve bu satışı doğru kişilerden elde etmek.

Peki, doğru kişileri nasıl bulacaksınız? Eğer içinde bulunduğunuz sektördeki doğru kişileri hedeflemeyi bilmiyorsanız zaten geçmiş olsun. Öncelikle bunu kulağımıza küpe yapalım.
Düşük maliyetli pazarlama iletişim yöntemlerini bulduk, doğru kişileri belirledik, şimdi ise sırada bu hedef kitleyi bizim ürünümüz/hizmetimiz için yanıp tutuşan bir ordu haline getirmek var.

Tabii ki bu insanları bir ordu haline getirmek Youtube’a bir video koyup milyonlarca tık almasını beklemekle olmuyor. Onlara birtakım “havuç”lar vermemiz gerekecek. Maksat, ayakları alışsın…

Unutmayın, viralite tesadüf değildir; bir mühendislik sonucudur.
Ya sonrası? Müşterilerimizi kendimize çektik, bu kadar mı? Hayır; asıl iş bundan sonra başlıyor: Müşteriyi elde tutma oranını %5 artırdığımızda, karlılığımız %30 artıyor. Yeni bir müşteriden para kazanma oranımız ise %5-20 arası. Yani, var gücümüzle hâlihazırdaki müşterilerimizden daha fazla para kazanmaya bakmamız lazım. Onlara ürünlerimizi, hizmetlerimizi her yönüyle öğretmemiz, benimsetmemiz lazım. Kitap bu noktada pek güzel bir deyime yer vermiş. Türkçesiyle şöyle: Elimizdeki bir kuş, çalılıklardaki iki kuştan daha değerlidir.

Sonuç: Growth Hacker bakış açısını her proje için uygulanabilir. Ve bunu yeteri kadar uzun süre uygularsak işimiz (ürünümüz/hizmetimiz) için bir alışkanlık haline gelir.

Growth Hacker Marketing kitabı, okuyucularından gelen bu gibi sorulara da açıklık getirmiş:
Yeni bir şirket kurma aşamasındayken ya da yeni bir ürünü piyasaya sunma aşamasındayken kendimize ne gibi sorular sormalıyız?
Sıfır pazarlama bütçesiyle ilk 100 bin müşterimizi elde etmek için stratejilerimiz neler olmalıdır?
Yeni şirket kurma aşamasında pazar araştırması yaparken hangi kaynakları kullanmamız gerekir?
Geleneksel pazarlama deneyimim var, ama growth hacker pazarlama yapmak istiyorum. Nasıl olacak?
Geleneksel pazarlama ve PR hakkında düşünceleriniz nedir?

Growth hacker pazarlamayı her sektörde kullanabilir miyiz? Peki ya B2B?

Bu kitabın Türkçesi piyasada mevcut mu bilmiyorum, ama ben online sipariş ettim. Profile Books'tan.
İyi okumalar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neden ile başla - Simon Sinek

Batna, Zopa ve Sonuç Alıcı Müzakere